Dışişleri Vakfı: Rent a car da var emlak komisyonculuğu da

Posted by

ANKARA – Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulan ‘Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi’ çarşamba günü komisyonda görüşülmeye başlanacak.

Teklifin yasalaşması halinde Dışişleri Bakanlığı bünyesinde ‘Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’ kurulacak. Teklifin gerekçesinde bu vakfın ‘Bakanlığın daha etkin bir yapıya kavuşması’ amacıyla kurulduğu ifade edildi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI VAKFI YURT İÇİNDE DIŞINDA TAŞINMAZ ALABİLECEK, İNŞA EDEBİLECEK

Teklifte vakfın gerçekleştirebileceği faaliyetlerden bazıları şöyle sıralandı:

-Her türlü taşınır ve taşınmaz almak, kiralamak, inşa etmek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen Bakanlığa bırakmak,
-Her türlü taşıt aracı almak, kiralamak, gerektiğinde Bakanlığa tahsis etmek.
-Yükseköğretim kurumları kurmak.
-Vakfa gelir temin edilmesi ve vakfın amaçlarına tahsis edilmesi maksadıyla yurt içinde ve yurt dışında taşınır ve taşınmaz almak, satmak, kiralamak.
-Ayni ve nakdi, fikri ve sınai her türlü hak ve alacağı temin etmek.
-Takas, trampa, ipotek tesisi ve benzeri tasarruflarda bulunmak.
-Taşınmaz inşa etmek ve ettirmek.
-Devlet iç borçlanma senetleri ve 4749 sayılı Kanun kapsamında Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Anonim Şirketi tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, şirket tahvilleri, hisse senetleri ve sair menkul kıymetler almak, satmak.
-Şirket ve ticari işletme kurmak, işletmek, işlettirmek.

VERGİ VE HARÇLARDAN MUAFİYET

Teklifle ayrıca vakfın muaf olacağı vergi ve harçlar da düzenlendi ve şöyle ifade edildi:
“Vakıf yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle veraset ve intikal vergisinden, sahip olduğu ve olacağı taşınmaz mallar bakımından her türlü tapu harçları ile emlak vergisi ve taşınmazlara bağlı her türlü resim ve harçlardan muaftır.”

DÜNYADA EMSALİ OLMAYAN BİR KURULUŞ, ŞİRKET GİBİ HAREKET ETMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR

Söz konusu teklifi daha önce Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapmış muhalefet partisi temsilcileriyle değerlendirdik.

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, teklifin kabul edilmesi halinde dünyada henüz emsali bulunmayan bir kuruluşun oluşacağını belirterek “Bilindiği kadarıyla dünyanın hiçbir ülkesinde dışişleri bakanlıklarına destek amacıyla finansal tasarruflarda bulunmak üzere bir vakıf kurulmamıştır. Tasarlanan vakıf Milli Eğitim Vakfı (MEV), Maarif Vakfı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı gibi emsallerinden çok daha farklı planlanmakta, bir vakıftan çok bir şirket gibi hareket etmesi öngörülmektedir” dedi.

PARALEL BİR YAPININ OLUŞTURULMASINA SEBEP OLABİLİR

Cumhuriyet dönemi ve öncesinden bu yana Dışişleri Bakanlığı ile yetki paylaşımı yapacak, bakanlık adına maddi tasarrufta bulunacak bir başka alternatif oluşum meydana getirilmediğini kaydeden Tan, “Böyle bir oluşumun varlığı, Dışişleri Bakanlığı’na paralel bir yapının oluşturulmasına sebep olabilir” diye konuştu.

‘DİPLOMATLIĞIN MESLEK ADABIYLA UYUŞMAYACAK BİRÇOK TİCARİ FAALİYETİN ÖNÜ AÇIKTIR’

Teklifte, finansal kararların kim tarafından alınacağının net olmadığını kaydeden Tan, “Dışişleri kültürü ve teamüllerine uymayacak, diplomatlığın meslek adabıyla da uyuşmayacak birçok ticari faaliyetin vakıf faaliyetlerine dahil edilmesinin önü açıktır. Vakfın usulüne uygun çalışması durumunda bile ticari faaliyetleri tartışmalı olacaktır. Dışişleri Bakanlığımızın, her şeyden önce ülkeyi temsil sıfatı taşıyan bir kurum olması hasebiyle dünyanın farklı ülkelerinde günlük ticari ilişkilere girmesi, kâr amaçlı faaliyetler içinde adının anılması, devlet geleneğimiz açısından da kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

‘BAKANLIĞI, SARAYIN İDEOLOJİK AYGITI HÂLİNE GETİRME ÇABALARI’

Vakfın yönetim ve denetimine, Dışişleri Bakanlığı dışından kişilerin getirilmesinin önünün açık olduğunu ifade eden Tan, “Hükümetin Bakanlığı, sarayın ideolojik aygıtı hâline getirme ve etkisizleştirme çabalarının bir yenisi de, meslek mensubu olmayan kişilerin eliyle kontrol edilecek bu vakıf olabilir” dedi.

‘AMAÇ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NI PARTİ TEŞKİLATI HALİNE GETİRMEK OLABİLİR’

Vakfa yükseköğretim kurumları açma yetkisi verilmesini de değerlendiren Tan, bu kurumlar için “İktidarın ideolojik endoktrinasyonu için faaliyet göstereceği ve Dışişleri Bakanlığı’na iktidar için makbul kadroların yetiştirilmesine hizmet edeceği açıktır. Böyle bir girişimin hedefi ancak, Dışişleri Bakanlığı’nı partiler-üstü konumundan çıkarıp, bir parti teşkilatı hâline getirmek olabilir” ifadelerini kaydetti.

MAKBUL MEMURLAR YETİŞTİRME İSTEĞİ

Amacı, ‘Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi’ olarak sunulan teklif için Tan şunları kaydetti: “AKP’nin kayırmacı uygulamalarına diğer bakanlıklara nazaran daha sert göğüs geren Dışişleri Bakanlığı’nın çalışanlarının temsil kabiliyeti ve donanımlarının ticari etkinliği kültürel içeriğinden kat kat fazla olan bir vakıf eliyle güçlendirilmesi söz konusu olamaz. İktidarın tavrı, olsa olsa laik ve demokratik değerlere saygı çerçevesinde yetiştirilen bakanlık kadrolarını beğenmediklerinin ve kendi otoriter anlayışlarına uygun makbul memurlar yetiştirme isteklerinin bir işareti olarak yorumlanabilir.”

EROZAN: GARABET BİR DÜZENLEME

İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan da dışişleri camiasında görev yapmış herkesin bu düzenlemenin ne kadar garabet bir düzenleme olduğunun farkında olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı bünyesinde DİVAK adlı bir sosyal dayanışma vakfı ve onun bünyesinde de turizm hizmetleri veren TURAŞ adlı bir şirket bulunduğunu hatırlatan Erozan, “Bu vakıf sosyal dayanışma amaçlı bir vakıf. Ama anlaşılan iktidar her şeyin kendi ellerinde olmasını istiyor” dedi.

‘SÜSLÜ KELİMELERLE SUNUYORLAR AMA TİCARETHANEYE DÖNÜYORLAR’

Teklifin ‘Dışişleri Bakanlığı’nın kapasitesini güçlendirmek’ gibi ‘süslü’ kelimelerle sunulduğunu belirten Erozan, “Aşağı indikçe ticarethaneye döndüklerini görüyoruz. Araba kiralıyor, alıyor; emlak kiralıyor, alıyor, satıyor. İçinde rent a car var, emlak komisyonculuğu yapıyor neredeyse” dedi.

Taşınır ve taşınmaz mal alımı, kiralama, inşaat yapma, araç satın alma ve kiralama yetkilerinin halihazırda Dışişleri Bakanlığı’nın daireleri ve müdürlükleri tarafından zaten kullanıldığını belirten Erozan, “Vakfın kurulmasıyla Bakanlığın bu yetkileri kısıtlanabilir. İktidar nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontmak, her şeyi kendi kontrolüne almak istiyor” diye konuştu.

Erozan, teklifteki düzenlemelerin Dışişleri Bakanlığı’nı bir siyasi parti organı haline getirilebileceğine dair endişesini de dile getirdi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir